Midnight Express

1970 yılında Billy Hayes'in Yeşilköy havalimanından ülkesine dönerken, yanında taşıdığı esrarla yakalanmasını ve Türkiye'de geçirdiği hapis günlerini anlatan 1978 yapımı Midnight Express filmi, aradan geçen onca zamana rağmen tartışılmaya devam ediyor. Internet Movie Database (Imdb) sitesinin mesaj bölümlerinde Türkiye aleyhtarı pek çok yazı hala mevcut. Peki gerçekten her şey filmde anlatıldığı gibi mi? Film, objektif olarak Bill Hayes'in hikayesini anlatmak için mi çıkmıştı yola? Yoksa Türkiye aleyhtarı bir kampanya başlatmak için mi?


Filmin ardından 30 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen, filmle ilgili tartışmaların, aslında Türkiye ile ilgili tartışmaların hala devam ediyor olması, filmin çok başarılı bir Türkiye aleyhtarı kampanyanın ürünü olduğunu gözler önüne seriyor bana göre.

Hikayeye geri dönecek olursak, İmralı Cezaevinden bir fırsatını bularak kaçan Hayes, daha sonra, önce Yunanistan'a oradan da ülkesine kaçıyor, döndükten bir süre sonra da hikayesini kitap haline getiriyor. İngiliz senarist Oliver Stone'un da kitabın hikayesini senaryo haline getirmesi ile beraber yönetmenliğini Alan Parker'ın yaptığı Midnight Express filmi ortaya çıkıyor. Filmde, Türk hapishanesindeki Bill Hayes'in yaşadıkları, tabir yerindeyse ''cehennem'' olarak yansıtılıyor.

Filmdeki yoğun Türkiye aleyhtarı propagandalara karşı, olayın baş kahramanı Bill Hayes, senaryonun kendi hikayesinin dışına çıktığını belirtiyor ve senarist Oliver Stone'u bu konuda suçluyor. ''Tabi ki kötü olaylar yaşadım, ancak bu bir hapishanede yaşanabilecek normal olaylardı'' diyor Hayes. Hikayesinin Türkiye ile ya da Türk insanıyla hiç bir ilgisi olmadığını da sözlerine ekliyor.

Filmin asıl hikayesi bu iken, farklı bir noktaya çekilmesi her şeyi nasıl da değiştiriyor. Filmin ülkemizde yıllarca gösterilmemesi de bunun en büyük göstergesi. Film gösterime girdiğinde, gösterimden kaldırılması için pek çok girişimde bulunulmuş ancak nafile. Türkiye'nin bu sonuçsuz çabası, Türkiye ile ilgili sadece filmi izleyerek fikir edinenlerin düşüncelerini değiştirmeye ise, maalesef hiçbir zaman yetmedi..

bahadircoskun@yahoo.com